Çinlilerin binlerce yıllık tarihi içinden günümüze kadar gelebilmiş inanışlardan bazılarını aşağıda bulabilirsiniz.
*Çin’de dört sayısı ölüm kelimesiyle sesteş olduğu için uğursuz kabul edilir. Bu nedenle bazı binalarda 4. ve 14. Katlar bulunmaz.
* 8 Rakamı ise Çinliler için çok değerlidir. Zenginlik, şans ve bereket anlamına gelir. Bu nedenle evlilik tarihleri gibi önemli tarihlerin içinde 8 rakamının geçmesine çalışırlar.
*Kırmızı renk Çin’de bolluk ve bereketin sembollüdür.
*Hamilelik süresi boyunca ışıkları açık bırakılır bu sayede gelecekte ki kötülükler yok olur.
*Çin’de bir kadının gebeliği kesinleştikten sonra ailesi ve arkadaşları tarafından, kıskançlıktan ve kötü ruhtan korumak için gizli tutulur.
*Gebelik süresince ebeveyn yatağının yeri kesinlikle değiştirilmez bunun düşüğe sebep olacağını düşünürler.
*Hamile bayanın pense ya da çekiç kullanılmasına kesinlikle izin verilmez, kullanırsa çocuğun tavşan dudaklı ve kör olacağına inanılır.
*Doğmamış bebeği, kötü ruhlardan korumak için, hamile kadın yatağının altında bıçak bulundurur.
*Çinli bebek için, doğmadan önce bebek arabası alınmaz, Eğer evde bebek arabası varsa, boş bebek arabası kötü şans getireceğinden evden uzakta bir yerde muhafaza edilir.
*Çok yaygın bir alışkanlık olan hamile kadının göbeğini okşamanın, bebeği gelecekte çok şımarık yapacağına
inanılır.
*Hamile kadınlar, uzun süre boş kalmış evleri ziyaret etmekten kaçınır. Evlerin ruhen temiz olmadığı düşünülüp, bebeği ve anneyi lanetleyeceğin inanılır.
*Cesede hiçbir zaman kırmızı kıyafet giydirilmez, yoksa cesedin hayalete dönüşeceğine inanılır.
Ölünün tarağı iki ye bölünür, bir parçası tabuta yerleştirilir ve diğer parçası ailesinde kalır.
*Ölüye olan saygısını ve bağlılığını göstermesi için kan bağı olan akrabaların ve gelinlerinin yas süresince ağıt yakmaları ve ağlamaları adettendir. Ağlamalar, ölü büyük bir servet bıraktıysa daha yüksek sesle olur.
*Kâğıttan yapılan ev, eşya ve sahte para, ölünün sonraki hayatında ihtiyacı olacağı düşünülerek, bu tören süresince aralıksız yakılır.
*Ölü görme töreninde bir grup insan evin ön avlusunda kumar oynar. Bu geleneğin, katılımcıların üzüntüsünü hafifleteceğine inanılır.
*Güneye bakan pencerelerin önüne ağaç dikilmez; aksi halde kendilerine bir kötülük geleceğine düşünürler.
*Kendi ev işlerini başkalarına yaptırmaları kötü şans getireceklerini düşünüyorlar.
*Başkalarının mutluluğunu gizlice izlemek uğursuzluk getireceğine inanırlar.
*Birisi tokat attığında (özellikle bayan) izleyenlere kötü şans getireceğine inanıyorlar.
*Gece yolda yürürken başka bir insanın seslendiğini duymadıkça arkanıza dönmeyin aksi halde ruhunuzu ele geçirecekler.
*Bir düğüne katılırken beyaz kıyafet giyilmez.
*Yılın birinci veya ikinci gününde kase kırmak bütün sene şanssızlık getireceğine inanılır.
*Bir çocuğun fazla balık yemesi ileride çocuğun zekasında gerilemeye sebep olacağınainanılır.
*Balık yerken balığı çevirmezler, böylece kazalardan kaçınmış olurlar.
*Şenliklerde ve tatillerde saat hediye edilmez .
*Akşam yerler süpürülmez. Süpüren kişinin ailesinin bolluk ve bereketini süpürdüğüne inanılır.
*Otuz yaşını geçmiş olan kimseler balığın tamamını yemezler. Bu sayede ömürlerinin uzayacağını düşünüyorlar.
* Bir yıl boyunca küfür etmeyen ve kavga etmeyenin sonraki sene boyunca şanslı olacağı düşünülür.
*Budaya rastgele dokunmak ve parmakla göstermek şanssızlığa yol açacağına inanılır.
*Gelinlik düğünden önce giyilmez, yoksa düğünün gerçekleşmeyeceğine inanılır.
Araştırma: Burcu (Meydan) Bilek
Ankara Üniv. Sinoloji Bölümü